Mısır’daki idamları durdurmak için...

Ä°ÅŸte Sibel Eraslan'ın köÅŸe yazısı ÅŸöyle; 

30 Haziran 2012, Mısır tarihinin dönüm noktasıydı. Halk seçim sandıklarına gitmiÅŸ ve ilk kez gerçekleÅŸene serbest seçimlerde %52 oy oranı ile Muhammed Mursi'yi devlet baÅŸkanlığına taşımıştı...

Onun içinde yetiÅŸtiÄŸi düÅŸünce mektebinin Ä°hvan-ı Müslimin olmasının seçilmesinde elbette kayda deÄŸer bir tesiri olduÄŸu söylenebilir.

Lakin Mısır seçimlerine gidiÅŸ sürecine ve özellikle Nasır'dan itibaren Mısır'da tatbikat bulan sıkıyönetimci dönemlere bakıldığında Mısır'daki itirazların tek sebebinin dini muhalefet olmadığı da fark edilecektir. Nitekim Ä°hvan'ın henüz seçimlere katılım kararı vermediÄŸi veya en azından bunu topluma deklare etmediÄŸi günlerde özellikle Kahire ve Ä°skenderiye'nin arka mahallelerindeki boyahanelerde, atölyelerde güç koÅŸullarda her türlü sömürüye açık ÅŸekilde çalışan gençlerin itirazıyla hazırlığını tutmuÅŸtu isyan günleri...

Ä°syan... Mısır'daki serbest seçimlere ve demokrasiye giden yolun zeminini isyan gibi bir kavramla açıklayanların da gayet iyi bildiÄŸi gibi Ä°hvan, toplumsal isyan ve itirazın politize olması sürecinin tek etkin belirleyicisi olmadı. Hatta çıkış orijini itibariyle imani islah, tebliÄŸ menÅŸeli bir hareket olan yapı, 2012'yi hazırlayan aktif siyasete katılım konusuna, gayet ciddi istiÅŸareler, düÅŸünüp taşınmalar hatta frenlemeler, isteksizlikler sonucunda ulaÅŸmıştı... Ä°hvan, siyasi kulvardan çok yetiÅŸtirdiÄŸi meslek sahibi saygın kiÅŸiler üzerinden temayüz etme tecrübesinden yürüyordu 2012'ye kadar.

Mısır'da ve dünya üniversitelerinde tanınan öÄŸretim üyeleri, avukatlar, öÄŸretmen ve mühendisler gibi toplumun saygı duyduÄŸu örnek rol modellerin yetiÅŸmesinde katkısı olan Ä°hvan için siyaset 2000'lerden itibaren daha çok tartışılır konuÅŸulur bir sosyal vaka haline gelmiÅŸti...

Politize olmaktan çok entelektüel bir tarza yaslanmasındaki faktörler de önemli. Zira hemen her kriz döneminde ağır bedeller ödetilerek cezalandırılmış Ä°hvan'ın aktif siyasetten uzak durması, hem onun hesap edildiÄŸinden daha hızlı ve fazla toplumsallaÅŸmasını hem de zalim baskıcı idarelere karşı kendini kısmen de olsa koruyabilme imkanını kurmuÅŸtu...

2012 seçimlerinden tüm ÅŸaibe ve engellemelere raÄŸmen galibiyetle çıktıktan sonra, ekonomik ve siyasi sisteme has (baÅŸta yeni anayasa olmak üzere) önemli deÄŸiÅŸim kararları alan Mısır iradesi... Maalesef 3 Temmuz 2013'te yani seçildiÄŸinden sonra kendisine 1 yıl bile tanınmadan General Sisi öncülüÄŸündeki cunta tarafından laÄŸvedildi... LaÄŸvedilen sadece Mursi ve partisi deÄŸildi halkın kendisiydi aslında...

Adalet Bakanı Sabir'in; “Temizlik iÅŸçilerinin çocuklarından yargı mensubu olamaz'' ÅŸeklindeki onur kırıcı ve aÅŸağılayıcı ifadesinden de anlaşılacağı üzere... Mısır'da gasıpların belirleyeceÄŸi statü ve sınıflı yapı dışında hiçbir seçenek bırakılmayacaktı halka... Sisi'nin bile savunmakta güçlük çektiÄŸi bu skandal cümlenin sahibi adam, görevden alındı. Yerine Muhammed Mursi'ye muhalefetiyle namlı Yargıçlar Sendikası baÅŸkanı Ahmet ez-Zendi getirildi... Zendi'nin ilk icraatlarından birisi 5'i üniversiteli 1'i liseli altı gencin idamı oldu maalesef...

Abdurrahman Seyid, Hani Amir, Ä°slam Seyyid, Halid Farac, Muahmmed Ali, Muhammed Bekir... Mısır'daki Firavni düzen tarafından asılarak ÅŸehit edilen gençlerimiz... Bu isimleri kalplerimize yazdık...

Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararı ise temyiz yollarının tükenip infaz edileceÄŸi günleri bekliyor... Bizim bu konuda neler yapmamız gerektiÄŸi önemli bir mesele. Zira Mısır sevgisi ve Mısır halkına alaka bizim için toplumsal vakıalardandır, lakin tek başına sevginin veya kendi ÅŸehirlerimizde tertip ettiÄŸimiz tel'in/protesto mitinglerinin ne yazık ki icrai kabiliyeti yoktur. Evet bizim için toplumsal dinamizm ve farkındalık saÄŸlar ama Mısır'daki mazlumlar için pratik bir kabiliyeti yoktur...

Bu yüzden Ä°slam toplumlarının akilleri veya sivil liderlerden oluÅŸan bir çözüm grubunun acilen devreye girerek sırada bekleyen idamların iptali için rol üstlenmesi gerekiyor... Çatışma çözümlerini Batılı mihraklara bırakma eÄŸilimini ne zaman aÅŸacağız? Mevcut teÅŸekkülerimizin etkisizliÄŸi de ortadayken, yeni çözüm taktiklerine ihtiyacımız var...

NOT: Mustafa Åžen ve Hamza Türkmen beylerle ABD'deki ‘Wisdom' grubunun davetlisiyiz. Vizesi olmasına raÄŸmen Hamza Bey'in havaalanından geri döndürüldüÄŸünüyse uçak kapısında öÄŸrendik. Bir yazar ve düÅŸünür olarak Hamza Türkmen'e uygulanan bu hukuksuz tavrı kabul etmek mümkün deÄŸildir. Bu tavrı kendimize uygulanmış gibi görüyoruz. Haklar ve hürriyetler konusunun yaldızlı bir nutuktan öteye gidemeyiÅŸinin de çarpıcı bir örneÄŸidir...      

TÄ°METÜRK